Arş.Gör. Metin BAL Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü, Diyarbakır. Görev Süresi: 2005 Kasım – 2009 Mart
Bir Felsefe Bölümü’nde Mobbing Örneği
Bölümde araştırma görevlisiydim. Araştırma görevliliği sınavında, başta bölüm başkanı olmak üzere yandaş sınav jurisi beni sınavda başarısız göstermeye çalıştılar. Buna rağmen sınavda başarılı oldum. Sınava başvuran ve kazanan tek kişi olmama rağmen bölümde hak ettiğim göreve başlatılmadım. Ankara 5 Nolu İdari Mahkeme’sinde dava açtım ve üç yıl sonra mahkeme kararıyla göreve başlatıldım. Bu şekilde bölüm hocalarının istememesine rağmen göreve başlamış olmam bölüm başkanı ve yandaşları arasında bana karşı bir tutumun gelişmesine yol açtı. Bölümün akademik ve idari işlerinde görev alanına göre iş yükünde paylaşım ilkesi gözetilmiyordu. Bölüm başkanı bölümün rutin olarak yapılması gereken işlerinin tamamını, görev alanım dışında kalan görevler de dahil bana yükledi. Bölüm başkanı benimle aynı pozisyonda olan yandaşlarına hiçbir iş yüklemiyordu. Bölüm başkanı ve yandaş hocaları bölümün gerektirdiği bilimsel ölçütlerin hiçbirine sahip olmamalarına rağmen kendilerini sanki bu alanın en yetkinleri olarak dayatmaya çalışıyorlardı. Fakülte Yönetimi, yıllardır, bu bölüm başkanı ve yandaşlarının CV’lerini istemesine rağmen hala CV’lerini takdim etmeyerek felsefe bölümünde öğretim elemanı olmaya yeterli ve uygun olmayan öğrenim durumlarını gizliyorlardı. Bilimsel yönden geçmişte aldıkları eğitimin, şu an bulundukları bölümde gerekli niteliklerle uyuşmadığı gerçeğini gizlemeye çalışıyorlardı. Kendileri bölümün ilgili bilimsel şartlarını ve gereğini yerine getirmedikleri gibi, bölümün bilimsel anlamda gelişmesini özel ve keyfi davranış, tutum ve kararlarıyla engellemeye çalışıyorlardı. Bölüm başkanı ve yandaşları kendi meslektaşları ve üstelik öğrencileri arasında fikir ve inanç ayrılıklarına dayanan tartışma ve dedikodularla bölümün çalışma uyumunu bilimdışı bir tutumla bozuyorlardı. Bölüm tarihinde bölümle ilgili ilk bilimsel etkinliği ben yaptım. Ancak başkan ve yandaşları tarafından bu bilimsel çabam takdir edilmedi, üstelik diğer etkinliklerimi engellemeye çalıştılar. Felsefi etkinlik devam ederken salonun uygun olmadığını söyleyerek tüm katılımcıları dışarı çıkarıyorlardı. Felsefi anma ve kutlama günlerinde salonun elektriklerini kesiyorlardı. Öğrencileri yönlendirme ve bilime sevketme çabamı her fırsatta baltalayarak öğrencilere karşı, üstelik derslerde, aleyhime propaganda yapmaya başladılar. Bir sonraki öğretim dönemi için önceden hazırlanması gereken programlar için yapılması gereken rutin toplantılar, bölüm başkanının keyfi tutumu tarafından çoğunlukla yerine getirilmiyordu. Bölüm hocalarının bir araya gelerek görüş alışverişi yapması bölüm başkanı tarafından engelleniyordu. Bu toplantılarda ortak alınması gereken kararları bölüm başkanı kendi yandaş hocalarıyla gizli görüşmeler yaparak belirliyordu. Bölümle ve yönetimle ilgili görüşlerimi bildirme imkanı bulamıyordum. Çok nadir olarak yapılan toplantılarda ise ortak karar alınması gereken konularda sanki ben o toplantının bir üyesi değilmişim gibi davranılıyordu. Toplantı esnasında, konuşulması gereken bölümle ilgili asıl konular değil, kişilerin özel hayatları konuşuluyor, söz gereksiz yere uzatılıyor ve kendi kendilerini övmeye varan konuşmalarla toplantı bitiriliyordu. Yıl sonu Bölüm Faaliyet Raporu hazırladığımda bölüm başkanının o yıl için hiçbir bilimsel faaliyet yapmamış olması, öte yandan benim bilimsel yönden aktif olmam, bölüm başkanı ve yandaşlarında bilimsel faaliyetlerime ve kişiliğime dönük bir kin oluşmasına neden oldu. Bölüm başkanı ve yandaşları başarısızlıklarını gizlemek amacıyla bilimsel konularda konuşmaktan kaçınıyorlardı. Daha üst Fakülte Yönetiminden gelen yazılara geç cevap veriliyordu. Bu durum bölüm işlerinin aksamasına neden oluyordu. Benim yaptığım felsefi bilimsel çalışmaları küçümseyerek kendi başarısızlıklarını bastırmaya çalışıyorlardı. Bilim dalımızdaki saygın dergi, kitap ve yazarları her fırsatta bilim dışı bir tutumla eleştirerek bu yayınların değersiz olduğunu savunuyorlardı. Ulusal ve uluslararası etkinliklere katılabilmem konusunda gerekli izin imzası bölüm başkanı tarafından verilmiyordu. Çeşitli bahaneler öne sürülerek bilimsel ve mesleki gelişimim engelleniyordu. Çalışmalarım ve özel hayatım hakkında bölüm başkanı ve yandaşları akıl almadık dedikodular çıkarıyorlardı. Daha üst yönetimle aramdaki resmi iletişim bölüm başkanı tarafından engelleniyordu. Dilekçelerle bölüm başkanına bildirdiğim talepler fakülte yönetimine iletilmiyordu. |
|
► Prof. Dr. Metin BAL'ın kısa CV'si: 1997, İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunudur. Yüksek lisansını ODTÜ’de, Yargı Gücünün Eleştirisi’nde Kant’ın İkili Felsefesi (2002) adlı teziyle ve doktorasını Ankara Üniversitesi Sistematik Felsefe ve Mantık Anabilim Dalı’nda Martin Heidegger’in Sanat Anlayışında Varlık, Sanat Yapıtı ve İnsan Arasındaki İlişki (2008) başlıklı teziyle tamamladı. 2012’de doçentlik unvanı, 2019’da profesörlük unvanı verildi. 2013’ten itibaren Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Derinleştiği alanlar: Estetik ve sanat felsefesi, varlık felsefesi, eleştiri felsefesi, eğitim felsefesi, varoluşçu felsefe, Platon & Aristoteles felsefesi, intihar felsefesi, çağdaş felsefe, modernite & postmodernite felsefesi, terapötik felsefe, aşk felsefesi ve edebiyatı, ütopya & distopya felsefesi, yoksulluk felsefesi, tiyatro felsefesi, sinema felsefesi |
|
|