Daseinanaliz, Daseinanalizci ve Sanat, Prof. Dr. Ado HUYGENS, Açılış Konuşmaları: Doç. Dr. Metin BAL |
2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?, (What could be a Daseinanalyst in 2016?) & Daseinanaliz ve Sanat (Daseinanalysis and Art), Prof. Dr. Ado HUYGENS, Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu Başkanı, Açılış Konuşmaları: Doç. Dr. Metin BAL (Açılış konuşması videosu için tıklayınız) Ardıl çeviri: Yrd. Doç. Dr. Şeyda ERASLAN & Arş. Gör. Jasmin Esin DURANER DİKMEN, Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 10:00 – 16:30, Yer: Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, DEÜ Tınaztepe Yerleşkesi, Buca- İzmir. 2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?, (What could be a Daseinanalyst in 2016?), Ado HUYGENS, Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu Başkanı, slaytları Türkçe'ye çeviren Metin BAL. Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 10:00 – 12:30, Yer: Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, Buca- İzmir. (Buraya Tıklayarak indirebilirsiniz). "Daseinanaliz ve Sanat" ("Daseinanalysis and Art"), Ado HUYGENS, slaytları Türkçe'ye çeviren: Metin BAL. Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 14:30 – 16:30, Yer: Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, Buca- İzmir. (Tıklayarak indiriniz lütfen.) |
|
||
|
Ado HUYGENS and Metin BAL in Ephesus Museum, 5 March 2016 Saturday |
|||
Ado HUYGENS’in “2016’da Bir
Daseinanalizci Ne Olabilir?” Başlıklı Konferansı İçin Açılış Konuşması,
Metin BAL.
2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?,
(What
could be a Daseinanalyst in 2016?), Prof. Dr. Ado HUYGENS,
Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu Başkanı., Ardıl çeviri: Yrd. Doç.
Dr. Şeyda ERASLAN & Arş. Gör. Jasmin Esin DURANER DİKMEN, Tarih: 04 Mart
2016, Saat: 10:00 – 12:30, Yer: Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu,
DEÜ Tınaztepe Yerleşkesi, Buca- İzmir. 2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?, (What could be a Daseinanalyst in 2016?), Ado HUYGENS, Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu Başkanı, slaytları Türkçe'ye çeviren Metin BAL. Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 10:00 – 12:30, Yer: Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, Buca- İzmir. (Buraya Tıklayarak indirebilirsiniz). Ado HUYGENS’in “Daseinanaliz ve Sanat” Başlıklı Konferansı İçin Açılış Konuşması, Metin BAL. Daseinanaliz ve Sanat (Daseinanalysis and Art), Prof. Dr. Ado HUYGENS, Açılış konuşması ve slaytları çeviren: Metin BAL. Ardıl çeviri: Yrd. Doç. Dr. Şeyda ERASLAN & Arş. Gör. Jasmin Esin DURANER DİKMEN, Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 14:30 – 16:30, Yer: Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, DEÜ Tınaztepe Yerleşkesi, Buca- İzmir. Video Kaydı İçin Tıklayınız Lütfen. "Daseinanaliz ve Sanat" ("Daseinanalysis and Art"), Ado HUYGENS, slaytları Türkçe'ye çeviren: Metin BAL. Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 14:30 – 16:30, Yer: Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, Buca- İzmir. (Tıklayarak indiriniz lütfen.)
|
Tüm cömertliği ve lütufkarlığıyla aramızda olan aziz konuğumuz Sn. Prof. Dr. Ado HUYGENS, saygıdeğer dekanım, muhterem hocalarım, sevgili öğrenciler, değerli katılımcılar, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum, Bugün 4 Mart 2016 Cuma günü, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe ve Psikoloji bölümlerimizin ortak girişimleriyle davetlimiz olarak Belçika’nın Brüksel kentinden konuğumuz Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu Başkanı filozof- psikiyatr, aynı zamanda sanatçı olan Sn. Prof. Dr. Ado HUYGENS’in yapacağı iki ayrı konferansı dinlemek üzere toplanmış bulunuyoruz. Hepiniz hoşgeldiniz! Sn. Ado HUYGENS’in şimdi gerçekleştireceği “2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?”, ve öğleden sonra gerçekleştireceği, “Daseinanaliz ve Sanat” başlıklı konferansları için bir Açılış Konuşması yapmak amacıyla huzurunuzdayım. Önceki etkinliklerimizde olduğu gibi şimdi de Sn. HUYGENS’in üniversitemize davet edilmesinde desteklerini esirgemeyen Edebiyat Fakültesi dekanımız ve aynı zamanda Psikoloji Bölümü başkanı Sn. Prof. Dr. Abbas TÜRNÜKLÜ’ye, Felsefe Bölümü başkanımız Sn. Prof. Dr. Kubilay AYSEVENER’e ve Felsefe ve Psikoloji Bölümlerimizin değerli hocalarına en içten teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. İnterdisipliner bir çabayla 35 yıldır felsefe, psikiyatri ve sanat arasında bağlar kurmaya çalışan Sn. Prof. Dr. Ado HUYGENS çok yoğun ajandasında davetimizi kırmayıp bizi ziyaret ederek iki ayrı konferans vermeyi kabul ettiği ve bugün aramızda olduğu için, kendilerine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Aramızda belki merak edenler olabilir, böyle bir etkinliğe neden gerek duyulduğunu kısaca açıklamak istiyorum. Ben 2009 yılında Sn. HUYGENS’in “Terapötik Varolanın Felsefi Odağından”[1] başlıklı yazısını Türkçe’ye çevirmiştim. Bu yazısında HUYGENS, sürdürdüğü bilimsel çalışmalarının amacını şöyle ilan ediyordu: “Zamanla ben bir terapistten çok bir analizci oldum […] ● Her gün ve her olayda çözülen varoluşsal özelliğin tekrar ve tekrar yeniden kurulması için yeniden yapılanmanın başlayacağı dinginlik ve sessizliğin davetkar bir mekan ve zamanını sağlamak, ● Bir düşünce ya da fikri apodeiktik doğru olarak kabul etmek değil, fakat onu “benim insanlığımda gizli duran şeyi (bu) transandantal araştırmada” ortaya sermek amacıyla, parçalayıp deneyimlemek.[2]” HUYGENS bu açıklamasını şu sözlerle bitiriyordu: “Henüz gelecek olan felsefi aydınlanma olmaksızın buna benzer birçok terapötik buluş ortaya çıkarılamayacaktır.”[3] Ado HUYGENS’in bu sözlerini okuduğumda, o günden beridir böyle bir düşüncenin temellerine inip, günümüzde bunu yapabilen düşünürleri dinleme ve eğer mümkünse onlarla konuşabilmeyi arzuladım. İşte o gün bugün. Şimdi, bu isteğimin gerçekleşiyor olmasından duyduğum sevinç bundan çok daha büyük, çünkü bu etkinliği kendi üniversitemde, kendi fakültemde ve konunun doğrudan ilgili olduğu felsefe ve psikoloji bölümlerimizin desteğiyle, kendi hocalarımız ve kendi öğrencilerimizle gerçekleştiriyoruz. Ado HUYGENS’in bize iki ayrı konuşma yapacağını söyledim. İlk konferansta “2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?” sorusunu cevaplandırmaya çalışacak, öğleden sonra saat 14:30’da yine bu salonda yapacağı diğer konuşmada ise Sn. HUYGENS “Daseinanaliz ve Sanat” arasında olduğunu düşündüğü bir bağı açıklamaya çalışacak. Bu konferansların özel olarak benim için ve genel olarak Türkçe düşünce ve eğitim dünyamız için sizinle paylaşmaktan sevinç duyduğum başka bir önemi daha var. Bu etkinlik, benim tarafımdan oluşturulan ve Türkiye’de ilk defa Dokuz Eylül Üniversitesi Psikoloji Bölümümüz tarafından desteklenerek lisans programında kabul edilen ve daha iki hafta önce bu dönem (2015-2016 Bahar Yarıyılı) vermeye başladığım Terapötik Felsefe adlı dersimin konularının önemli bir kısmını oluşturuyor. Bu önerimi destekleyici tutumlarından dolayı Psikoloji Bölümümüzün saygıdeğer hocalarına sizlerin huzurunda şükranlarımı sunuyorum. (Terapötik Felsefe disiplini ve dersinin tanımı, sınırları, içeriği ve amacı için tıklayınız lütfen) Sn. HUYGENS’in çalışmalarının üzerinde döndüğü eksen, fundamental ontolojinin ve hermeneutik fenomenolojinin kurucusu Alman düşünür Martin HEIDEGGER’in düşünceleridir. Bugünkü konferansların her ikisinin başlığında geçen “DASEIN” kavramını bir felsefe terimi olarak insanlık hafızasına kazandıran düşünür HEIDEGGER’dir. Felsefeyle biraz olsun ilgili herkes tarafından bilinir ki HEIDEGGER kuşkusuz, ontoloji, fenomenoloji, hermeneutik ve sanat felsefesinden tutun siyaset felsefesi disiplinine kadar, çağımızın ilgili birçok filozofu üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu. Bunun en belirgin kanıtı, HEIDEGGER’in, daha yaşarken yirminci yüzyılda üzerine en çok düşünülüp yazılmış çağdaş düşünür olmasıdır. HEIDEGGER psikoloji bilimini de etkiledi. Daseinanaliz’in kurucusu olan, aynı zamanda psikanaliz ve varoluş felsefesi arasında bağ kuran ve psikopatoloji konusunda önemli bir yere sahip İsviçreli düşünür psikiyatr Ludwig BINSWANGER, ve ontolojinin derinliklerine inerek kurduğu fenomenolojik ontoloji kuramıyla psikanalize dikkate değer katkılarda bulunmuş Fransız düşünür Jean-Paul SARTRE Heidegger’den hareketle psikoloji bilimine katkıda bulunmuş akla ilk gelebilecek iki büyük düşünürdür. Sn. HUYGENS’in bugün bir örneğini sergileyeceği düşüncelerine baktığımızda, onun bu konuşmalarının yapabileceği katkıyı görünür kılmak adına şimdiden dikkatinizi şu üç soruya çekmeye değer buluyorum: Psyche’yi, psişik varolan olarak insanı ve nihayet Dasein olarak insanı anlamanın kaynakları nelerdir? Bu kaynaklarla ilişki nasıl kurulabilir? Ve nihayet, bu ilişki bir deneyim olarak nasıl betimlenebilir? Sn. HUYGENS’in düşüncelerinin hangi kaynaklardan hareketle devindirildiğinin farkına varabilmemiz için onun özgeçmişini kısaca gözden geçirmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Sn. HUYGENS Fransa Lyon’da fenomenolojinin önemli temsilcileri arasında yer alan, özellikle fenomenolojik estetiğe büyük katkılarda bulunmuş ve psikoterapiye “karşılıklı-geçişlilik” diye çevirebileceğim Almanca “transpassibilität” terimini kazandırmış olan filozof Henri MALDINEY’i usta olarak kabul etmiştir. HUYGENS "ustam" dediği MALDINEY'le birlikte 30 yıl düşünme deneyimi kazanmıştır. İnsanın psişik dünyasına dokunabilmenin düşünsel araçlarını geliştirmeye çalışmış olan Henri MALDINEY şöyle diyor: “varoluş seyrek olarak vardır fakat bizler sürekli olarak varız, sadece bazen yalnızca bir olay bizi değiştirdiği zaman var oluyoruz.”[4] Sn. HUYGENS, ayrıca, Schotte, Jonckheere, Blanckenburg, Tellenbach, Kimura, Fedida, Condrau ve Von Hermann ile birlikte çalıştı. Leuven, Lyon ve Paris’te psikoloji ve felsefe fakültelerinde 7 yıldan fazla süreyle doktora yapan HUYGENS 2003 yılında klinik psikoloji ve fenomenoloji alanında doktor oldu. Aix-en-Provence, Prag ve Paris Felsefe Enstitüsü’nde dersler verdi. Belçika’da 1977’den beri Prof. Dr. Jonckheere ve de Waelhens tarafından başlatılan Daseinanaliz çalışmalarına katıldı, 1998’de Belçika Daseinanaliz Okulu’nun başkanı, 2012’de Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu başkanı oldu. Fenomenolojik geleneğin ve psikiyatrinin işaret ettiği yolda düşünme adına yeni patikalar açmaya çalışan Sn. HUYGENS’in ayırdedici özelliği bu konuyu sanatla ilişkilendirmiş olmasıdır. 1983’te Paris’te “Sahneleme ve Kareografi” çalışmalarına katıldı, sahne yönetmeni oldu. 1996’dan beri Prof. Stevens ile birlikte Japon felsefesi çalıştı. 2008’de Varolma Düşüncesi, Düşüncenin Varolması[5] adlı kitabı yayımlandı. Ado HUYGENS sık sık Japonya’ya seyahat ederek Kitanodai Japon Kültürü ve Geleneği Topluluğu’na katıldı. 2013’ten beridir en eski Japon Klasik Müziği Gagaku Sahne Yönetmenliği yapmaktadır. Sn. HUYGENS 35 yıldan fazla süredir Modern Sanat ve Gutai ve Mono-ha gibi Japon sanat akımlarıyla da ilgilenmektedir. Dikkatli bir şekilde dinlendiği zaman Prof. HUYGENS’in burada yapacağı konuşmanın önemi şuradadır. İlki, psikoloji ruh üzerindeki her türlü otoritenin maskesini indirerek ve insan ruhunun derinliklerini bize tanıtarak insanı psişik bir varolan olarak her türlü dogma ve önyargıdan özgürce ele alabilmeyi başarmış olmakla bir bilimdir. İkincisi, insan olanı, bir varolan olarak insanı, dahası insanın psişik dünyasını anlamanın en verimli iki aracı ve disiplini ontoloji, diğeri ise duyarlılığımızı inceltmenin en etkili aracı olan güzel sanatlar felsefesi ya da estetiktir. İşte Daseinanaliz denilen şey, psişik varolan olarak insanı en kapsamlı ve en derin şekilde kavramanın düşünsel araçlarının araştırılmasına imkan sağlıyor. Böylece şahit olacağımız gibi bu etkinlik felsefe, psikoloji ve sanat arasındaki ortak zeminlerden bir kısmını fark edebilmek için bize bir olanak sunuyor. Daha derin bir noktada ise felsefe ve psikolojinin güzel sanatlar ve tarih bilimleriyle ortak zeminini görebilmenin bir olanağını sunuyor. İşte bu konuda bize yardımcı olacak yeni disiplin Terapötik Felsefe olarak kendisini ortaya koymaktadır. Tarih denilen şeyin bir bilim olmaktan çok uzak olmasının nedeni onun insanın insanı yok etme dizisinden oluşur düzeyde ideolojik kalmış olmasıdır. Terapötik felsefede başka bir tarih anlayışının olanağı söz konusu. Terapötik felsefeyle kurgulanan bir tarih insanın insanı yok edişlerinin, insanın insan üzerinde nasıl egemen hale geliyor olageldiğinin tarihi değildir. Mevcut tarih anlayışları bir şiddet oyun tahtası gibi bir sonraki şiddet olayının hazırlandığı zemindir. İnsanı ontolojik-ontik farkıyla ve sanatsal duyarlılık araçlarıyla ele alan anlayış insana bir yapıt olarak yaklaşır, tarihi ise “varlık” açısından düşünür. Buna HEIDEGGER’in adlandırdığı gibi “varlık tarihi” de diyebiliriz. Böylece sanat soyut olana kapatılmaktan, tarih ise gerçeklikle sınırlanmaktan çıkarılarak, sanat tarihsel, tarih ise sanatsal kılınabilir. Şimdi, bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde işin en zor kısmını, Sn. HUYGENS’in bu iki konferans boyunca söyleyeceklerinin Türkçe’ye çevirilerek bize aktarılması oluşturmaktadır. Profesyonellik gerektiren bu çetrefil işte bize Mütercim Tercümanlık bölümümüzün değerli hocaları Sn. Yrd. Doç. Dr. Şeyda ERASLAN ve Sn. Arş. Gör. Jasmin Esin DURANER DİKMEN ardıl çeviri yaparak yardımcı olacaklar. Şeyda ve Jasmin hocalarımıza son derece profesyonel, titiz ve cömert destekleri için şimdiden sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Unutmadan söylemekte fayda var: Sn. HUYGENS’in sizlere iletmemi istediği iki ricası oldu. Kendileri, bu konunun anlaşılabilmesi için dinleyicilerimizin mümkünse öğleden sonraki konuşmaya da katılmalarını, büyük bir nezaketin eşlik ettiği ısrarla öneriyor. Sn. HUYGENS bu konferanslar vesilesiyle ülkemize ilk ziyaretini gerçekleştirmiş bulunuyor. Onun bu ziyareti çok kısa süreli olsa da ona yönelteceğimiz sorularla bu etkinliği onun için unutulmaz kılmak bizim elimizde. Tamda bununla ilgili olarak Sn. HUYGENS’in iletmemi istediği ikinci ricası şöyle: Kendisinin her konuda açık fikirli olduğunu bilmemizi ve aramızda olduğu süre içinde onu mümkün oldukça çok soruyla yormamızı istedi. Kuşkusuz onun bu isteğini karşılamada ne kadar cömert olabileceğimizi şimdiden tahmin ediyorum. Sabırsızlıkla bekleyeceğimiz o an ile sizleri buluşturabilmek amacıyla, Prof. HUYGENS’in konuşmasını tamamlamasının ardından yarım saat soru-cevap kısmına ayıracağız. Son söz olarak: Değerli dinleyiciler, buradaki mevcudiyetinizle bu konferansları bizimle paylaşıyor olduğunuz için size şimdiden teşekkürlerimizi sunarak, konuğumuz Sn. Prof. Dr. Ado HUYGENS’e tekrar hoşgeldiniz diyorum, ilk konferansını gerçekleştirmek üzere kendilerini kürsüye davet ediyorum.
[1] From the Philosophical Focus of the Therapeutic Being, Prof. Dr. Ado Huygens, Belçika Daseinanaliz Merkezi Başkanı, http://www.daseinsanalyse.be/, 05.01.2008. Fransızcadan İngilizceye çev.: Sarah Walters. Bu yazının Türkçe çevirisi için bkz.: "Terapatik Varolana Felsefi Açıdan Bakış", Ado Huygens, çev. Metin Bal, Belçika Dasein-analiz Merkezi Başkanı, Bibliotech, Felsefe, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 10 Yıl: 5, Kasım/Aralık 2009, Ankara. ss. 61-63. [2] s. 61, "Terapatik Varolana Felsefi Açıdan Bakış", Ado Huygens, çev. Metin Bal, Belçika Dasein-analiz Merkezi Başkanı, Bibliotech, Felsefe, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 10 Yıl: 5, Kasım/Aralık 2009, Ankara. ss. 61-63. [3] s. 63, "Terapatik Varolana Felsefi Açıdan Bakış", Ado Huygens, çev. Metin Bal, Belçika Dasein-analiz Merkezi Başkanı, Bibliotech, Felsefe, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 10 Yıl: 5, Kasım/Aralık 2009, Ankara. ss. 61-63. [4] Çevrimiçi adresi: http://www.daseinsanalyse.be/files/exitrans1-english.htm, Çevrimiçi tarihi: 1 Mart 2016. [5] Penser l’existence, Exister la pensée |
|
||
|
||||
|
Ado HUYGENS’in “Daseinanaliz ve Sanat” Başlıklı Konferans[1]ı İçin Açılış Konuşması 4 Mart 2016, İzmir
Ado hiçbir şeyin kendisine ait olmadığını düşünüyor. Gezgin bir düşünür, psikayatr ve sanatçı Ado psişik varolanın networkü olarak tanımlanabilir. Ado insanı göz önünde tutmaya çalışan tutumun, bağın kısacası varolanın varlıkla olan bağı demek olan varoluşun “paylaşım” olarak anlaşılabileceğini düşünüyor. Hegel sanatın tamamlanışına, sonuna, Nietzsche Tanrı’nın tamamlanışına, sonuna, Heidegger felsefenin metafizik ve geleneksel ontoloji anlamıyla sonuna işaret etti. Ado ise “kutsal”ın sonuna, “profane”e işaret ediyor. Ölüm böylece sonul bir paylaşım haline geliyor. Ado varoluş adına yeni bir başlangıç yapma eğiliminde. Bu başlangıç çağımızın saplantılarından biri olan “yenileme” ve sıkıntı kaynaklı bir “değişikliğe gitme” değildir ya da düşünce adına kendisine devredileni “indirgemeci bir tutum”la iterek “basite almak, bayağılaştırmak”, tek katlı bir yüzeye düzlemek değildir. Ado bu başlangıcı nasıl yapıyor? Örneğin “simplex” terimini düşünce tarihine kazandırarak. Ado sanat yapıtıyla olan deneyimimizden yola çıkıyor. Ado sanat yapıtının her bir kimse için başladığı noktayı yapıtlaştırıyor. Ado’nun sanat düşüncesine katkısı sanat deneyimini dönüştürmesinde ortaya çıkıyor. O sanat yapıtının kendisinin deneyiminde bir başlangıç arıyor. Ado varoluşu açıklık içinde, saydam kavrıyor. Aidiyetin ne olduğunu yeniden düşünüp “özgürlüğün” ne demek olduğunu sorguluyor. O sanatçının ya da sanat yapıtının ya da onu deneyimleyen kimsenin ne yapması gerektiğini söylemiyor. Özgürlükten söz etmemesine rağmen tüm bunları özgürce açılıp, etkin olabilecekleri olaya, yere işaret ediyor. Ona göre düşünmek, gerçekte sahipsizleştirmedir. Bu ise şeyleri şiirsellikleriyle kavramakla oluyor. Sahipsizleştiren şey olan şiirin bir şairi olduğunu düşünmek bir aldanmadır. Şairin şiiri değil, şiirin şairi vardır. Ressamın resmin değil, resmin ressamı vardır. Düşünürün mitosu değil, mitosun düşünürü vardır. Ado, sanat hakkındaki düşüncelerini çeşitli sanat yapıtlarını slaytlarla göstererek açıklamaya çalışacak. Ado’nun şu sözü beni endişelendirmişti: “Elbette tüm galerileri ziyaret edemeyiz.” Açıkça görülüyor ki bu slaytta yer alan sanat yapıtı fotoğraflarının hepsini Ado bizzat kendisi fotoğraflamış. Tüm bunlara rağmen Ado “ben bir sanatçıyım”, “filozofum” ya da “psikiyatrım” demiyor. Ancak onun bu konuda profesyonel biri olduğunu, bu konulara büyük katkılar yapmış dünyada tanınmış biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir şey olmayı, bir şey olarak tanımlanmayı reddediyor Ado, fakat şeyleri anlayabilmemiz için birtakım tanılarda bulunabilmemize yardımcı oluyor. Ado sanata, sanat yapıtlarına, sanatçıya bu şekilde yaklaşıyor. Şimdi, onun alışıldık olmayan bu yaklaşımına bir kez daha, ancak bu defa sanata ilişkin olarak şahit olalım.
Video Kaydı İçin Tıklayınız Lütfen: https://www.youtube.com/watch?v=NLkS6GFjjlE&list=PLdU3o79yD9yGxMCUMpiX7C9vkBm1qiRCe [1] Konferans: Daseinanaliz ve Sanat (Daseinanalysis and Art), Prof. Dr. Ado HUYGENS, slaytları çeviren: Doç. Dr. Metin BAL. Ardıl çeviri: Yrd. Doç. Dr. Şeyda ERASLAN & Arş. Gör. Jasmin Esin DURANER DİKMEN, Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 14:30 – 16:30, Yer: Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, DEÜ Tınaztepe Yerleşkesi, Buca- İzmir. [2] Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Felsefe Bölümü öğretim üyesi. Web: www.metinbal.net E-posta: balmetin@gmail.com
|
|
||
"This confectionary presented by Ado to us became the source of all-consuming taste that has beatified our day and diffused deep into our existence. Thank you Ado", Metin Bal. Izmir, 14 March 2016, Monday. |
||||
Ado HUYGENS’in “2016’da Bir
Daseinanalizci Ne Olabilir?” Başlıklı Konferansı İçin Açılış Konuşması,
Metin BAL.
2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?,
(What
could be a Daseinanalyst in 2016?), Prof. Dr. Ado HUYGENS,
Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu Başkanı., Ardıl çeviri: Yrd. Doç.
Dr. Şeyda ERASLAN & Arş. Gör. Jasmin Esin DURANER DİKMEN, Tarih: 04 Mart
2016, Saat: 10:00 – 12:30, Yer: Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu,
DEÜ Tınaztepe Yerleşkesi, Buca- İzmir. 2016’da Bir Daseinanalizci Ne Olabilir?, (What could be a Daseinanalyst in 2016?), Ado HUYGENS, Uluslararası Daseinanaliz Federasyonu Başkanı, slaytları Türkçe'ye çeviren Metin BAL. Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 10:00 – 12:30, Yer: Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, Buca- İzmir. (Buraya Tıklayarak indirebilirsiniz). Ado HUYGENS’in “Daseinanaliz ve Sanat” Başlıklı Konferansı İçin Açılış Konuşması, Metin BAL. Daseinanaliz ve Sanat (Daseinanalysis and Art), Prof. Dr. Ado HUYGENS, Açılış konuşması ve slaytları çeviren: Metin BAL. Ardıl çeviri: Yrd. Doç. Dr. Şeyda ERASLAN & Arş. Gör. Jasmin Esin DURANER DİKMEN, Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 14:30 – 16:30, Yer: Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, DEÜ Tınaztepe Yerleşkesi, Buca- İzmir. Video Kaydı İçin Tıklayınız Lütfen. "Daseinanaliz ve Sanat" ("Daseinanalysis and Art"), Ado HUYGENS, slaytları Türkçe'ye çeviren: Metin BAL. Tarih: 04 Mart 2016, Saat: 14:30 – 16:30, Yer: Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi, Fen Fakültesi C Blok Konferans Salonu, Buca- İzmir. (Tıklayarak indiriniz lütfen.) |
||||
Prof. Dr. Metin Bal’ın kısa CV’si:
1997’de İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını ODTÜ’de, Yargı Gücünün Eleştirisi’nde Kant’ın İkili Felsefesi (2002) adlı teziyle ve doktorasını Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde, Martin Heidegger’in Sanat Anlayışında Varlık, Sanat Yapıtı ve İnsan Arasındaki İlişki (2008) başlıklı teziyle tamamladı. 2012’de doçentlik ünvanı aldı. 2019’da profesörlük ünvanı aldı. 2013 yılından başlayarak hâlen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Derinleştiği alanlar estetik ve sanat felsefesi, varlık felsefesi, varoluşçu felsefe, Platon & Aristoteles Felsefesi, intihar felsefesi, çağdaş felsefe, modernite & postmodernite felsefesi, terapötik felsefe, aşk felsefesi ve edebiyatı, ütopya & distopya felsefesi, yoksulluk felsefesi, tiyatro felsefesi, sinema felsefesidir. & Metin Bal hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız: www.metinbal.net Yayınları: http://metinbal.net/yayinlar_metin_bal.htm CV: http://www.metinbal.net/CV_Metin%20Bal_Felsefe_Bolumu_Dokuz_Eylul_Uni.htm Üniversitede Felsefe Bölümü’nde verdiği dersler: http://www.metinbal.net/metin_bal_Courses_instructed_by/Dersler_Metin_Bal_Lectures_Felsefe_Bolumu_Dokuz_Eylul_Uni.htm E-posta: balmetin@gmail.com
|
||||