Panel: Felsefe, Sanat ve Politika

Aktif Sanat Merkezi, Diyarbakır

4 Mayıs 2012 Cuma, 18:00-20:30

 

Konuşmacılar ve Konuları

 

Moderatör: Metin BAL, Doç. Dr.

 

Derya DENİZ, Estetiğin Doğuşu ve Sanatın İcadı

Dilnur KILIÇ, Sanatın Unutulmuş Kavramları ve Sanat Yapıtı

Sema SÖKMEN, Jean-Paul Sartre ve Varoluşçuluk

Perihan BABÜR, Sanatın Toplumsal Boyutu ve Lukács

Metin BAL, Şiir ve Felsefe Arasındaki Çatışmada Heidegger

 

Estetiğin Doğuşu ve Sanatın İcadı

Derya DENİZ[1] 

 ANA SAYFA

 

 

Larry Shiner: Sanatın İcadı kitabı

 

“Bizim genellikle “sanat” olarak çevirdiğimiz techne kelimesi, tıpkı Romalıların ars’ı gibi, bugün bizim “zanaat” dediğimiz şeyleri de içine alıyordu. Techne/ars, marangozluk ve şiir, ayakkabıcılık ve tıp, heykelcilik ve at terbiyeciliği gibi birbirlerinden çok farklı şeyleri kapsıyordu.” (Shiner, 2010: 45)

 

Mimesis: öykünme, taklit.

 

1300-1600 yılları arasındaki Rönesans dönemi, eski zanaat/sanat sisteminin günümüz modern sanatlar sistemine doğru evrilmeye başladığı dönemdi.

 

“Albrecht Dürer kendi portrelerinden birinde kendisini yalnızca alımlı bir centilmen gibi giyinmiş rahat tavırlar sergileyen birisi olarak çizmiyor aynı zamanda 1500 tarihinde yapmış olduğu ünlü Kendi Portresi’nde İsa gibi de poz veriyordu.” (Shiner, 2010: 73)

 

Elizabeth döneminde yaşamış olan oyun yazarı Ben Jonson da [1572-1637], “aynen Shakespeare gibi, bir zamanlar tiyatroda oynamış, başkalarının oyunlarını elden geçirmiş ve başkalarıyla ortaklaşa siparişler almıştı. Ancak daha sonra o, Shakespeare’in tersine, aristokrat hamilerden destek almak için aktif tiyatroculuk yaşamına sırt çevirmekle kalmamış, aynı zamanda da yazılı metinlerle karşılaştırdığı teatral gösterileri sürekli yererek Augustus devrindeki Horatius ve Vergilius’un statülerini yeniden diriltmek istemişti.” (Shiner, 2010: 87)

 

   

 

 

 


 

[1] Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Programı, E-posta: deryaadenizz@hotmail.com